MEHMET TEZKAN - Milliyet

MEMLEKETİN EN ACİL SORUNU
* * *

Ne mi? 18 yaşına gelenin belediye başkanı da milletvekili de olabilmesi..
Partiler bu değişiklik için yeni anayasa yazımını bile beklemedi..
Miadını dolduran anayasayı değiştirerek bu işi halletme yoluna gidiyor...
Demek ki aciliyeti var!..
Demek ki ihtiyac var!..
*
Bu işte kafama yatmayan birçok husus var.. Mesela 18 yaşında milletvekili olan genç ne yapacak?
Eğitimine ara mı verecek?
Fakülteye mi gidecek, Meclis’teki oturumlara mı katılacak? Hele liseyi bitirmemişse iş daha da kötü..
Devamsızlıktan çakma ihtimali yüksek.. Ya Meclis’e devam etmeyecek ya okula..
Haa.. Kendini Meclis’e yakın bir okula naklettirir, torpille sabahçı olur, son zille birlikte koşa koşa Meclis’e giderse başka!..
Belediye başkanı seçilirse, hem üniversite hem koskoca ilin, ilçenin başkanlığı.. Ağır gelmez mi?
*
Aklıma geldi de; askerlik şartı ne olacak? Kaldırılması lazım.. 18 yaşındaki genç askerliğini nasıl yapmış olsun ki.. Milletin vekili olmak için askerlik şartı aranırsa 18 yaş gerçekçi olmaz..
Bi şey daha var..
Diyelim ki liseyi bitirdiği yıl vekil oldu.. 22 yaşına kadar vekillik hakkı doğdu.. Üniversiteye de gitmedi..
Askerliği nasıl tecil edilecek?
Tecil kağıdını Meclis Başkanı mı verecek? Vekilken askere giderse..
Hoş geldin asker milletvekili dönemi!
*
Herkes vekil olmaya can atıyor ama maddi külfetin altına girmeden de vekil olunmuyor.. Cepte biraz para olması lazım..
Partiler aday adaylığı için para istiyor.. Aday olabilenlere pamuk eller cebe deniliyor.. Araba tut, afiş bastır, mahalle mahalle dolaş, ona buna yemek ısmarla, düğün dernek gez altın tak..
Para?
Bu işler için 50 bin lira harcayan da var, 200 bin, 500 bin, 1 milyon harcayan da..
18 yaşındaki çocuk parayı nereden bulacak?
A) Babasından..
B) Başkasından..
O yaştaki çocuğa banka da zırt diye kredi vermez ki!..
Kendimizi yormayalım.. Partilerin bildiği bir şey vardır.. 18 yaşındakiler milletvekili olsun, bakan olsun, meclis başkanı olsun, belediye başkanı olsun ne olacağını görürüz..

Başbakan’ın fırçasıyla ofsayta düşenler

Diyarbakır Emniyet Müdürü var ya.. Hani dağdakilerle de empati kurulmalı diyen.. Dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz diyen..
Birçok AKP’li vekili ofsayta düşürdü..
Sadece milletvekillerini değil AKP’ye destek veren medyayı da.. Destek veren birçok yazarı da..
Devletin dili bu olmalıdır dediler, devletin gözyaşları olduğunu iddia ettiler.. Böyle düşünen devletin sırtını kimsenin yere getiremeyeceğini söylediler..
Methiye düzdüler..
*
Başbakan dün çıktı; biz ölen terörist için ağlamadık, ağlamayız dedi..
Fırçayı bastı..
Emniyet müdürünün kendi işine bakmasını istedi..
Ortalık buz kesti..
Nasıl kesmesin ki.. Başbakan Yardımcısı Arınç takdirle karşılıyorum demişti, AKP’li vekil Ensarioğlu altına imzamı atarım diye destek çıkmıştı.. Birçok AKP’li alkışlamıştı..
İktidara destek veren gazeteler sayfalarını açmıştı.. Alkış korosuna katılmıştı..
*
Bakalım ne yapacaklar?. Müdüre destekten müdüre yergiye nasıl geçecekler? Virajı nasıl alacaklar?

Rejim değişir

Değerler araştırmasını yapan Prof. Yılmaz Esmer demiş ki; “eğer referanduma gidecek oyu bulursa hiç şüphem yok ki başkanlık sistemi gelecektir, rejim değişecektir.”
Aynen katılıyorum..
Başbakan’ın sıkıntısı Meclis’te..
330 oyu bulup bulamayacağında.. 330’u bulursa, referandum kapısı açılırsa, Avrupa’nın en muhafazakar, en dindar topluluğu evet oyu verir..
Erdoğan’ı ‘başkan’ yapar..

10.10.2012

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kamil Tekin Sürek - Evrensel

AHMET KAHRAMAN - YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

AHMET ALTAN - Taraf