Kayıtlar

Ekim 9, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
AB’den Türkiye’ye kırık notlar... ••••• DEMOKRASİNİN İNCE, UZUN YOLLARI! Avrupa Birliği’nin demokrasi ve özgürlükler konusunda Türkiye’yi bu yıl sınavda çaktırdığı söylenebilir. Yarın yayınlanması beklenen 2012 İlerleme Raporu kırık nottan geçilmiyor. Ayrıca, üslup da epeyce sert. Avrupa Birliği’nin demokrasi ve özgürlükler konusunda bu yıl Türkiye’yi sınavda çaktırdığı söylenebilir. Yarın yayınlanması beklenen 2012 İlerleme Raporu kırık nottan geçilmiyor.

CAN DÜNDAR - Milliyet

Resim
BU DİL, KÜRTÇEDEN DE ÖNEMLİ •••••• Diyarbakır’da 60 bin öğrenciye hangi dersleri seçmek istedikleri soruldu. Cevaplar ilginç: 23 bini, “Hazreti Muhammed’in hayatı” dedi. 20 bini, “Kur-an’ı Kerim” okumak istedi. 10 bin öğrenci “Matematik uygulamaları”nı seçti. “Demokrasi ve İnsan Hakları”nı seçenler 5 binde kaldı. “Kürtçe” mi? Rakam çarpıcı: Yaklaşık 4 bin... Yani dil dersi seçenler, din dersi seçenlerin sadece 10’da 1’i...

UMUR TALU - HABERTÜRK

Resim
Kapıyı değil, yapıyı… •••••• Meclis 28 Şubat Vakası için medya patronlarını, yöneticileri, yazarları dinledi… Yer gök basın özgürlüğü diye inledi!

AHMET ALTAN - Taraf

Resim
BANA DA ANLATIN ••••• Seksen küsur yıl süren “laikçi” Kemalist bir baskı döneminden sonra Türkiye büyük bir dönüşüm geçirdi ve bu dönüşümün sonunda biz “Kemalizm”in yerine “demokrasi”yi değil “dinci Kemalizm”i koyan bir süreçle karşı karşıya kaldık. Toplum, Kemalizm’e alternatif olarak “demokrasi”yi yaratamadı. Kemalizm’in ezdiği gruplar içinde en kalabalık ve güçlü olan muhafazakâr kesim, “ezilmeyi” ortadan kaldırmak yerine, “ezen”in kimliğini değiştirmeyi tercih etti.

CÜNEYT ÖZDEMİR - Radikal

Resim
BAŞKALARININ ÇOCUĞU İÇİN AĞLAYABİLMEK Binlerce KCK tutuklusu neredeyse aylardır görünmez oldu. Davaları takip edilmiyor. *** Merhaba Cüneyt Bey, Ben, yaklaşık 1 yıldır tutuklu olan Cizre Belediye Başkan Yardımcısı Hanım Onur’un kardeşi Ümran. Ablam, KCK operasyonları kapsamında tutuklanan yaklaşık 8 bin kişiden yalnızca biri. Yani ablamla benzer ‘kader’i paylaşan binlerce insan var. Öncelikle bunu vurgulamak isterim.

TARHAN ERDEM - Radikal

Resim
Diyarbakır'da tartışılanlar ••••••• Günümüzde, idareye hâkim olan değerlerin değişmesi gerektiği ve halkın durumu çok iyi anlaşılmalıdır. İstanbul dışı bir toplantı davetini okuyunca hep “keşke” demişimdir; takvimde yazılan işleri, yaşımı, yol hallerini, saatlerce dinlemeyi düşününce teşekkür öne çıkar ama dar sokaklardan fırlayan çocukları, eski tanıdıklara yenilerini k atma ve bu kadar acıdan sonra ileriye bakabilen insanlarla birlikte bir gün geçirme olanağını hatırladığımda “gideyim” derim. 

MEHMET TEZKAN - Milliyet

Resim
YENİ ANAYASA BAŞKA BAHARA * * * Yeni anayasa yapılacağını bekliyorsanız daha çok beklersiniz.. Partiler masada oturuyormuş, kimse masadan kalkmaya cesaret edemiyormuş, uzlaşmayanı halk cezalandıracakmış.. Palavra.. Yeni anayasa olmayacak, olması da mümkün değil.. Niye mi böyle söylüyorum..

Yusuf Karataş - Evrensel

Resim
Savaş tamam, Kürtçe başka bahara! * * * Günlerdir savaşla yatıp kalkıyoruz. Bir aydır Akçakalelilerin feryadını duymayanlar, düşen top mermisine mal bulmuş Mağribi gibi sarıldılar. Suriye’ye anında karşılık verildi, ardından savaş tezkeresi çıkartıldı. Urfa valisi “22 top atışı yaptık, duman ettik” diyor. Egemen Bağış, “Suriye’yi birkaç saat içinde yerle bir edecek aske ri gücümüz var” diye böbürleniyor. Maalesef ülke bugün futbol maçına gider gibi savaş amigoluğu yapanlar tarafından yönetiliyor.

Yıldıray Oğur - Taraf

Resim
‘1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti sona erecek’ * * * Nasıl olacağını buyurun okuyalım: “AKP Kongresi’nin en önemli boyutunu gelecek 10 yılda hedeflenen reformlar ile ilgili 63 maddenin bazıları oluşturmaktadır. Erdoğan’ın bir kısmını okuduğu bir kısmını okumadığı 2023 manifestosunda 63 maddelik reformdan bahsedilmekte. Bunlardan bazıları doğrudan PKK/Kürt açılımı ile i lgilidir.

YETVART DANZİKYAN - Radikal

Resim
Kimse "Savaş istiyoruz" demez zaten •••••• "Yok canım, ne savaşı? Kimse göze alamaz." Bu soruyu soruyorsanız, savaşın kıyısına iyice gelmişsinizdir. "Savaşmak istemiyoruz, ama.." derler. “Suriye ile savaşacak mıyız?” Herkesin aklındaki birinci soru bu, bugünlerde. Gazetecilikle alakalı olduğumuzu bilen yakınlarımız, tanıdıklarımız bizi her gördüklerinde bunu soruyor . Cevap veremiyoruz tabii ki, nasıl verelim? Pek pek, “Türkiye de Suriye de savaşı göze alamaz” diyorum, kendi adıma. “Her iki ülke de savaşa girdiğinde çok şey kaybedeceğini biliyor olmalı” diyorum. Sonra kendimi yokluyorum. Daha doğrusu kendime gülüyorum.

Hüsnü Mahalli - Akşam

Resim
MR * * * Bugün politik olmayan bir yazı yazayım dedim. Hatta bir ara magazin ya da spor konusu olsun diye düşündüm. Örneğin Alex, Fenerbahçe ve vefa üzerine. Siz değerli okuyucuların buna nasıl bir anlam vereceğinizi kestiremediğim için vazgeçtim. Bir ara Türkiye'nin turizm potansiyelini ve özellikle İstanbul'a gelen Arap turistler ve bu turistlerin Türkiye'ye ve Türk topl umuna olan ekonomik, sosyal ve kültürel katkılarını yazayım dedim. Yol boyunca hep bunları düşünüp durdum. Ta ki MR cihazının içine girinceye kadar.

CENGİZ ÇANDAR - Radikal

Resim
Savaş, Baas'la olmazsa kimle olur? ••••••• Suriye'ye 'askeri müdahale'ye yol açacak tek şey, Türkiye sınırında bir 'özerk Suriye Kürt yapısı'nın, Ankara'nın istemediği Kürtlerce oluşturulması olabilir. Bu günlerde Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı kime rastlarsanız karşılaşacağınız soru aynı; hiç değişmiyor: Ne dersiniz; Suriye ile savaş çıkacak mı? 

VEYSİ SARISÖZEN - Özgür Gündem

Resim
Öcalan özgür olursa Barzani de özgür olur! * * * Türk medyası ve Hükümeti, Kürdistan Federal Bölge Başkanı Mesut Barzani’ye gerçekte en küçük saygı duymuyor. Onu Türkiye’deki Kürt Özgürlük Hareketini yenik düşürme savaşında bir “enstrüman”, yani “alet” olarak “kullanmak”, sonra da onu bitirmek istiyor.  Geçmişte onu Kürtler arası “iç savaşta” bir “silah” olarak ku llanmaya kalkmıştı. Olmadı. Şimdi Barzani’yi “barışçı bir silah”a çevirmek için her şeyi yapıyor. 

ORHAN KEMAL CENGİZ - Radikal

Resim
TÜRKİYE'NİN AÇMAZI •••••• Ben de Suriye bataklığından kolay çıkış olmadığını ve Türkiye'nin eninde sonunda buraya müdahale edeceğini düşünenlerdenim. Teksas Houstan’daki odama neredeyse sürünerek giriyorum. Saat farkı, uzun yolculuk ve üstüne bizi buraya davet eden Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın hazırladığı çok yoğun program da binince, yorgunluk dayanılması zor  bir yüke dönüşüyor. Amerika’da olunca dünya gündemini daha yakından takip ettiğiniz sanılır. Halbuki birkaç gündür sadece Houston’un gündemiyle yatıp kalkıyoruz burada. Beraber seyahat ettiğimiz Cengiz Çandar bu kadar yorgunluğa rağmen, maşallah bana mısın demeden hemen bir Türkiye-Suriye analizi döktürmüş. Oral Çalışlar da yılların tecrübesiyle gelmeden önce hazırlık yapmış, oğluna tarattırmış bütün dünya medyasını, o da çok enteresan bir yazı yazdı. Ben bu kadar koşuşturma içinde, Suriye üzerine ahkâm kesecek kadar kafa yoramadım doğrusu. Ancak dünya basınından konu üzerine birkaç tane iyi yazı okuyabildim. Bu

Şahin Alpay - ZAMAN

Resim
Kimse kızmasın, muhafazakârlaşmıyoruz * * * Sosyal bilimcilerin toplumu anlama çabalarındaki en önemli araçlarından biri, temsili bir örneklemle yüz yüze görüşmeler yoluyla toplanan veriler. Bu veriler, araştırmayı yapan sosyal bilimcilerin ve görüşmeleri yapanların değerlerinden, beklentilerinden etkilenebiliyor. Örneklemede yapılan yanlışlar, hata paylarını büyütebiliyor. Görüşülenlerin ne kadar “doğru” söyledikleri, sözleriyle düşünceleri arasında ne ölçüde tutarlılık olduğu, bu tür araştırmaların başka bir sorunlu yönü.

Markar Esayan - Taraf

Resim
Suriye sorunu ve tercüme * * * Yine her şey çok karmaşık. Ve yine birbirine girmiş birçok şeyi birbirinden ayırıp onlara tek tek bakmak zorundayız. Yani karmaşadan gerçekliğe tercüme şart. Bu da bizim demokratikleşme çabamızın dilemması olmalı. Suriye meselesi mesela... Defalarca yazdım. R2P BM tarafından kabul edilmiş bir doktrindir. “Koruma sorumluluğu” adını taşır ve Ruanda, Bosna utançlarından sonra Birleşmiş Milletler’in olumlu bir çıktısıdır.

Kadri Gürsel - Milliyet

Resim
Savaşa düşman değil, siyaset neden olur * * * Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçen cuma Suriye’deki rejimin güçleriyle muhtemel bir askeri çatışmayı kastederek şöyle konuştu: “Biz asla savaş meraklısı değiliz; ancak savaştan da uzak değiliz. (...) Bizim can damarımıza bastıkları zaman biz orada sulhu konuşamayız. (...) Yeri gelir o zaman da cenk barışın anahtarı olur”. Sa yın Başbakan mealen, “barışı kurmak için savaşmanın kaçınılmaz olabileceğinden” bahsediyor.

GÜLAY GÖKTÜRK - BUGÜN

Resim
Tezkere ve savaş paranoyası * * * Hayatımızın çeşitli dönemlerinde hepimiz birilerine vekalet veririz. Ama bunlar çoğunlukla belli bir amaç için hazırlanan sınırlı vekaletnamelerdir. "Umumi vekaletname" vermeden önce kırk kere düşünürüz. Önceki gün Meclis'ten geçen savaş tezkeresinin ülke belirtilmeden, geniş kapsamlı bir tezkere olarak hazırlanmasına ben de bir anlam ver emiyorum. Her ne kadar tezkerenin girişinde muhatabın Suriye olduğu belirtiliyorsa da, kapsamın ülke adı verilerek sınırlanmaması prensip olarak doğru değil.

MEHMET BARANSU - Taraf

Resim
Savunma Bakanı’na açık mektup! * * * Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın askerlikten kaçmak için nasıl sahte çürük raporunu aldığını 17 Eylül 2012 günü bu köşeden sizlerle paylaşmıştım. Okuyamayanlar, unutmuş olanlar için kısaca hatırlatayım. Yıldırım, 1983 yılında askerden kaçmak için ayağı altı santim kısa olan kuzeni Osman Yalçın’ı yerine muayeneye sokmuş ve sah te çürük raporu almıştı. Raporu, konuyla ilgili belgeleri (sayı ve tarih numaralarını vererek), raporun altında imzası bulunan doktorların isimlerini yayımlamıştım. Doktorlardan biriyle de görüşmüştüm.

AHMET HAKAN - Hürriyet

Resim
Gül ile Erdoğan: Anketler savaşı ••••••• AK Parti hareketinin en iyi yaptığı iş siyasal araştırma işidir. - Haftada bir anket yaptırırlar. - Birçok çetrefilli sorunu anketlerle çözerler. - Politikalarını anketlere göre gevşetirler ya da sıkılaştırırlar. Doğrudan kendilerine bağlı araştırma şirketleri olduğu gibi kendilerine bağlı olmayan şirketlerle de çalışırlar. Mesela “ANAR” adlı şirket, AK Parti’nin resmi araştırma şirketi gibi çalışır.