Kayıtlar

Muhalefetin sistem önerisi

Resim
  Muhalefetin sistem önerisi   Muhalefet artık işi öğrendi. Sadece tenkit etmiyor, çözüm önerisi getiriyor. Demokrasimiz açısından önemli bir gelişme. CHP ile İYİ Parti,   “güçlendirilmiş parlamenter sistem”  önerisini kendi içinde tartışmaya açtı. Önümüzdeki ay muhalefet partileri ortak bir platform oluşturup sistem önerisini netleştirecekler. CUMHURBAŞKANLIĞI  ÖNERİLERİNDEKİ FARK CHP ile İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı önerisinde küçük ama önemli bir fark bulunuyor. CHP sembolik cumhurbaşkanlığını, İYİ Parti ise tarafsız ama yetkili cumhurbaşkanlığını esas alıyor. İYİ Parti, Cumhurbaşkanı’nı günlük siyasi tartışmaların dışına çıkarıp, sistemin tıkandığı noktalarda ise etkili olmasını esas alıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetilmesinde yetkili olması gerektiğine inanıyor. İki partinin önerisinde de Cumhurbaşkanı, Meclis tarafından seçilecek ve Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişkisi kesilecek. Cumhurbaşkanı temsili konumunda olacak. CUMHURBAŞKANI’NIN  YETKİLERİ Cumhurbaşkanı ile

Türkiye'de 2 Milyon İşçi Çocuk Var

Resim
DİSK Genel-İş, çalışan çocukların sorunlarını görünür kılmak amacıyla güncel veriler ışığında “Türkiye’de Çocuk İşçi Olmak Raporu” hazırladı. Rapora göre, Türkiye’de çalışma hayatında 2 milyona yakın çocuk var. 2016 TÜİK verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışıyor. 2016 yılında 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bin. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılırken, 150 bini sigortalıdır. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı. Rapora göre 2015 yılında 17 yaşına kadar çalıştırılan çırak sayısı ise 401 bin 464 olarak açıklanmıştır. SGK’nın yayınlamış olduğu verilerde ise çırak işçi sayısı oldukça yüksektir. Aralık 2016 verilerine göre çırak işçi sayısı 1 milyon 170 bin’dir. Bu verilere dayanarak çırak ya da çocuk işçi ayrımı yapmadan genel olarak ülkemizde çalışan çocuk sayısının yaklaşık 2 milyona yaklaştığını söyleyebiliriz. Raporda mesleki eğitim alan ve turizm sektörü gibi iş alanlarında "çırak" adı altında çalıştırılan çocuklara ilişkin
28 Şubat'ı yeniden okumak(1): Unutulmaması gerekenler * * * TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun gazetecileri, gazete patronlarını, askerleri davetiyle geçen hafta yeniden başlayan 28 Şubat tartışmaları, yeni davetlerle bu haftaya yayılacak. Komisyonun çalışmalarını önemsemek gerek. Meclis'in halk adına oluşturduğu komisyonlarda soruların sorulduğu, tanıklıkların dinlendiği ve bunların basın üzerinden kamuoyuna aktarıldığı, tartışma ve arınmayı teşvik eden bu tür girişimler, şüphe yok ki, yüzleşme hamleleridir. Yüzleşme, bir yönüyle hatırlama ve hatırlatmadır. Ne var ki, 28 Şubat bugün açılan tartışmada bir kaç konuya ve sorumluluğa indirgeniyor. Oysa 28 Şubat'ın iç içe ama farklı birden çok öyküsü vardır. Şüphe yok, 'siyasi ve askeri öyküler' en bilinenleri en önemlileridir. Ancak başlangıç öyküsü 'sosyolojik'tir. 1980'li yıllarda başlayan bu sosyolojik öykü, çeşitli girdilerle ekonomik yapıdan toplumsal yapıya, siyasi ittifakla
Resim
Referandumda ‘Hayır’ çıkma ihtimali var mı? Türkiye’yi uzun yıllardan beri çok yakından izleyen Batılı  bir yetkiliye göre başlıktaki soru  “Putin’in seçimleri kaybetme ihtimali var mı?”  sorusundan farklı değil. Her ikisinin de cevabı belli. Yani,  “Yok.”  Varılan noktada aksini düşünmek naiflik olur, zira Cumhurbaşkanı Erdoğan  ‘Hayır’  çıkma ihtimali olsa referanduma gitmezdi. Koşulların tümü iktidarın lehine çalışıyor. Televizyon kanalları sürekli iktidar propagandası pompalıyor. Türkiye’nin en diri hareketi olma özelliğini koruyan Kürt siyasal hareketinin en parlak liderleri hapiste. Basın hadım edildi. CHP’nin durumu ortada.  Ve liste uzayıp gidiyor… Öyleyse nasıl oluyor da  kimi AKP’lilerin dahi iktidarı  ‘Hayır’  oylarının öne geçtiği konusunda uyardıkları haberleri yayılmaya başladı? Batılı yetkiliye göre nedeni basit: İktidarın  ‘Hayır ‘ ihtimalini canlı tutması referandumun adil ve bağımsız koşullarda yapıldığı izlenimi, yani meşruiyet algısı oluşturmak için baş
Resim
Seçimin kaderini Kürtler belirleyecek Geçenlerde HDP’lilerin sosyal medyada #TürkülerimizDemirtaşa hashtag’iyle başlattığı kampanyayı gördünüz mü? Türkiye’nin birçok yerinden vatandaşlar hapisteki HDP Eş Genel Başkanı  Selahattin Demirtaş ’a türkü yolladı. Kimisi kendi söyledi; kimisi video yolladı; link attı...  Aynı saatlerde neredeyse 10 bakan İstanbul’da  “Evet”  kampanyası için oy istiyordu. İktidar partisinin cebinde rahat bir  “Evet”  yok. Bu yüzden son haftalarda İstanbul’a ağırlık veriyorlar. Kapı kapı hemşeri dernekleri, mahalle toplantıları, dini cemaatleri dolaşıyorlar. En önemli hedef, geçmişte Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş muhafazakâr Kürtler...  Çünkü kampanyanın son ayağında Adalet ve Kalkınma Partisi yapmış olduğu vahim hatayı, yani Kürtleri kaybetmiş olduğunu anladı.  Kasım 2015’ten bu yana onca yıkım, onca baskı, o bozkurt selamlarıyla yapılan neşeli şakalaşmalar sonrasında bir anda kafalara  “dank”  etti. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan

ORAL ÇALIŞLAR - Radikal

Resim
BDP ve silahlara veda... ••••••• PKK’dan zaman zaman ‘silahlara veda’ doğrultusunda mesajlar geliyor. Son dönemde, bu konudaki veri ve değerlendirmeler, net bir şekilde yoğunluk kazanıyor. Siyaseten silahın ‘miadını doldurduğu’ saptamasının; Kürt hareketinin kendi içinden, Barzani ve Talabani gibi komşu Kürt liderlerinden gelmesi, değişik bir ufka işaret ediyor. Örneğin , PKK’nın Talabani’ye gelerek silahı bırakmak istediğini belirtmesi, ciddi bir gelişme olmasına rağmen hak ettiği oranda dikkat çekmedi.

CÜNEYT ÖZDEMİR - Radikal

Resim
Hünkâr beğenmedi •••••• Hatırlar mısınız bir aralar ‘Being John Malkovich’ adında süper fırlama bir film vizyona girmişti. Bir-iki kafadar hayran oldukları ünlü oyuncu John Malkovich’in beyninin içine sızıyor ve onun nasıl bir hayatı olduğunu merak ediyordu. Gelin isterseniz biz de bugün Başbakan’ın gündemindeki bir işadamının beyninin içine girmeye, Ferit Şahenk olmaya çabalayalım.