Kamil Tekin Sürek - Evrensel
* * *
Meclis’ te kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat sürecindeki tutumları için medya patronları ve başyazarlarını sorguluyor. Verilen ifadeler tarihi ve ibretlik. Fakat, Suriye ile yaşanan gerilim ve diğer önemli konulardaki haberler arasında, medya itirafları kaynayıp gidiyor. Belki de gazeteler, pisliklerini mümkün olduğu kadar gizle
mek için bu haberleri geçiştiriyor.
Komisyon üyeleri soruyor. “Neden darbeleri övücü yazılar yazdınız?”
Başyazar yanıtlıyor: “Kim övmedi ki?”, “Benim iki çocuğum var, onların geleceğini düşünmek zorundayım.”
Hem yalancı, hem pişkin. Darbecileri övmediği için, darbecilerin ve iktidarların cinayetlerini, zulmünü yazdığı için kapanan gazeteler, toplatılan gazete nüshaları, öldürülen ve hapse atılan gazeteleri herkes bilirken; “Kim övmedi ki?” demek yalandan da öte bir şey.
Kalemini niye sattığının itirafı ise iğrenç; “İki çocuğumun geleceği için” yaptım. Satılmışlığına gerekçe olarak çocuklarını öne sürüyor. Pis işlerine, çocuklarını karıştırmaktan çekinmiyor.
Aynı zamanda pişkin de…
“Bu yazıları ya da haberleri size kim yazmanızı söylüyordu?” sorusuna: “Şimdi bazı gazetelere bavulla bazı belgeler nasıl veriliyorsa, bize de o zaman birileri bu bilgileri, haberleri veriyordu” diyor.
Yani, sizin iktidarınızın yaptığını, o zamanki iktidarlar da yapıyordu. 2Şimdi bize bavulla bilgi ve belge verdiniz de biz haber yapmadık mı?” demeye getiriyor sözü.
O zamanki iktidarlara hizmet ettiğimiz gibi size de hizmet ederiz sinyalleri gönderiyor.
Ana akım medya denilen medya patron ve başyazarlarının itirafları hem ibretlik, hem de tarihi. İletişim fakültelerinde derslerde öğrencilere okutulup, nasıl gazeteci olunmaz anlatılmalı. Üstelik, “yaptık, sizin için de yaparız” diyen bu sözde gazeteciler, hala gazetecilik yapmaya, hala başyazılar yazmaya devam ediyor.
İktidarlara hizmet ettikleri için, iktidarlardan ihaleler aldılar. Bankalar kurdular. Bankalarının içlerini boşalttılar. Özelleştirilen KİT’ lerin yağmasından pay aldılar. Bir yalan makinasını yönettikleri için gazetelerine ortak oldular. Bir gazetecinin aldığı ücretinin yüzlerce katı ücretler aldılar. Futbolcu transferlerini aratan büyük paralarla gazeteler arası transfer oldular.
Yani, çocuklarının rızkı için değildi yaptıkları.
Patronları değişti, ama yaptıkları değişmedi.
Komisyon üyeleri soruyor. “Neden darbeleri övücü yazılar yazdınız?”
Başyazar yanıtlıyor: “Kim övmedi ki?”, “Benim iki çocuğum var, onların geleceğini düşünmek zorundayım.”
Hem yalancı, hem pişkin. Darbecileri övmediği için, darbecilerin ve iktidarların cinayetlerini, zulmünü yazdığı için kapanan gazeteler, toplatılan gazete nüshaları, öldürülen ve hapse atılan gazeteleri herkes bilirken; “Kim övmedi ki?” demek yalandan da öte bir şey.
Kalemini niye sattığının itirafı ise iğrenç; “İki çocuğumun geleceği için” yaptım. Satılmışlığına gerekçe olarak çocuklarını öne sürüyor. Pis işlerine, çocuklarını karıştırmaktan çekinmiyor.
Aynı zamanda pişkin de…
“Bu yazıları ya da haberleri size kim yazmanızı söylüyordu?” sorusuna: “Şimdi bazı gazetelere bavulla bazı belgeler nasıl veriliyorsa, bize de o zaman birileri bu bilgileri, haberleri veriyordu” diyor.
Yani, sizin iktidarınızın yaptığını, o zamanki iktidarlar da yapıyordu. 2Şimdi bize bavulla bilgi ve belge verdiniz de biz haber yapmadık mı?” demeye getiriyor sözü.
O zamanki iktidarlara hizmet ettiğimiz gibi size de hizmet ederiz sinyalleri gönderiyor.
Ana akım medya denilen medya patron ve başyazarlarının itirafları hem ibretlik, hem de tarihi. İletişim fakültelerinde derslerde öğrencilere okutulup, nasıl gazeteci olunmaz anlatılmalı. Üstelik, “yaptık, sizin için de yaparız” diyen bu sözde gazeteciler, hala gazetecilik yapmaya, hala başyazılar yazmaya devam ediyor.
İktidarlara hizmet ettikleri için, iktidarlardan ihaleler aldılar. Bankalar kurdular. Bankalarının içlerini boşalttılar. Özelleştirilen KİT’ lerin yağmasından pay aldılar. Bir yalan makinasını yönettikleri için gazetelerine ortak oldular. Bir gazetecinin aldığı ücretinin yüzlerce katı ücretler aldılar. Futbolcu transferlerini aratan büyük paralarla gazeteler arası transfer oldular.
Yani, çocuklarının rızkı için değildi yaptıkları.
Patronları değişti, ama yaptıkları değişmedi.
Yorumlar